top of page
Av. Mehmet Akif Özbey

Kiracının Tahliyesi Davasının Açılma Zamanı

Güncelleme tarihi: 22 Haz 2023

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6477 E. , 2017/15364 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: SULH HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


YARGITAY KARARI

Davacı, davalının kiracı olduğu taşınmazın 14/03/2014 tarihinde, yakında evlenecek oğlunun konut ihtiyacı için satın aldığını, özellikle oğlunun işyerine yakın bir yerde ev almak istediğini, kiralananın evlenecek çiftin her ikisinin de işine yakın bir yerde olduğunu belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.


Davalı, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.


Mahkemece, davacının, davalıya keşide ettiği 01.04.2014 tarihli ihtarnamenin muhataba tebliğ edilmediği gibi sadece nişanlanmanın ihtiyacın samimi olduğuna delil teşkil etmeyeceği, evlenme tarihinin dahi belirtilmediği, dolayısıyla ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


6098 sayılı TBK’nun 350. maddesi hükmüne göre kiraya veren veya kiraya veren durumunda olmayan malik ancak kendisinin, eşinin alt soyu ve üst soyunun veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir.


6098 sayılı TBK’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir.


TBK’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.


Davaya dayanak kira sözleşmesi 04/10/2010 başlangıç tarihli, bir yıl sürelidir. Dava, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde 23/10/2014 tarihinde

süresinde açılmıştır. Ayrıca davacı tarafından gönderilen 01/04/2014 keşide tarihli ihtarnamenin de 03/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yerinde değildir. Davacı ihtiyaç iddiasını tanık beyanları ile de kanıtlanmıştır. Dosyada mevcut deliller karşısında ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page